Hakkımda

Fotoğrafım
Akıllı geçinen bir deli, ya da deliliğe vuran bir akıllı...İşte orası tam bir muamma olan şahsına munhasır bir kişiliğim esasında....

28 Ekim 2009 Çarşamba

MENEKŞE


Herkes 'bahçemdeki gülümsün' diyor,
'GÜL'ü seviyor,dikenine katlanıyor...
GÜLünün rüzgarlara,mevsimsel değişikliklere direnmesini izliyor...
Bahçesinde sadece geçerken bir koklayıp hafif tebessümle ellerinin içine alıyor,
Kokusunu içine çekip yoluna devam ediyor...
Farklı buluyor,nice papatyalar arasından gülümü sevdim,seviyorum diyor...
Onunla beraber papatyalar arasından sıyrılan gülü herkes görüyor,
Bazen dokunmak isteyip yapraklarını döküyor...
Oysa ben,
Sevenime diken batırmak istemiyorum...
Bahçesindeki onca papatya arasından göze çarpıp farklılaşan tek GÜL olmak istemiyorum...
O bahçede rüzgarlarla,kavurucu güneşle başetmek istemiyorum...
Başkasının beni farketmesinde de değilim,varsın kimse farketmesin...
Ben,
O bahçe içinde papatyalarla bir duran GÜL olmak istemiyorum...
Papatyalarla dolu bir bahçede tek gül olmaktansa,
Cam önünde duran saksıdaki menekşe olmayı tercih ederim...
Bana bakan ve suyumu veren TEK olsun,
Bana iyi gelecek yeri bulup orda koruyan O olsun...
Başkaları sadece camdan görsün ve bakmakla yetinsin,
Bana dokunabilen TEK ev sahibim olsun...
Rüzgarlara bırakmasın,
Kokum bahçede arada kaynayan bir koku olmasın,evini sarsın...
Hep gözünün önünde tutsun, istediği zaman dokunsun ve konuşsun...
Ne ben dikenli olup onu kanatayım,ne de O beni sevdiği için acı bedeller ödesin...
AMACIM HERKESİN GÖRDÜĞÜ,DİĞERLERİNDEN FARKLI OLMA HALİ DEĞİL Kİ...
BİR KİŞİ görsün,o baksın büyütsün,o sevsin sahiplensin YETER!!!

HUZUR dedikleri de böyle birşey olsa gerek!...

10 Ekim 2009 Cumartesi

???



Denemek...Bir insan neden bir insanı dener ki? Madem bu kadar iyi anlamak,tanımak istiyor kişi bunu neden deneyerek yapar ki? Tanımayı çabuklaştırmak adına yapıldığı iddia edilen bu denemeler aslında daha çok vakit kaybettirmez mi insana? Deneyeceğim diye türlü oyunlar düşünmek ve ardından stratejilerin üzerinden giderek bu senaryoları oynamak daha çok vaktini almaz mı insanın? Neden sormaktan çekinilir ki? Alınacak cevabın dürüstlüğünden şüphe duyulacak kişiye neden soru sorulur ki,ya da neden onu deneyerek boşa çaba harcanır ki? Güvenilmediği için böyle oyunlarla yapılan denemelere maruz kalan insanın,bize güvenmesini beklemek ne kadar doğrudur? Onu yargılarken 'Belki denemiştir.' diye bir ihtimali neden hiç düşünülmez? Derin olduğu iddia edilen deneme seansları, aslında çok sığı ve basit değil midir? Bu kadar denemelere rağmen hala neden şüphe duyulur verilen cevaplardan? Neden kişi kendini olduğu gibi göstermek ve karşısındakini olduğu gibi görmek niyetinde değildir? Her yeni insana neden maskelerle gidilir de 'ben buyum' denilerek gidilmez?

Gazeteye ilan vermek istiyorum:

GÜVEN,İNANÇ VE EN ÖNEMLİSİ ŞEFFAFLIĞI KAYBETTİK,HÜKÜMSÜZDÜR!...